Yatağan İlçe Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen dolandırıcılık belgesi kapsamında Mehmet Karadağ’ın (30) meskeninde jandarma grupları tarafından arama yapıldı.
Bozarmut Mahallesi’ndeki konutta yapılan aramada Karadağ’a ilişkin evrakta Ayşegül Bulut’un (20) isminin geçtiği belirlendi. 16 Mart günü gözaltına alınan Bulut´un jandarmadaki sorgusunda kuşkulu davranışlarda bulunması üzerine soruşturma genişletildi.
Ayşegül Bulut’un babası Samet Bulut’un (49) 25 Şubat 20022’de intihar ettiği, kendisinin de birebir gün ilaç içerek intihar teşebbüsünde bulunduğuna dair evrakının olduğu belirlendi.
Yatağan İlçe Jandarma Komutanlığı gruplarının çapraz sorguya aldığı Ayşegül Bulut, erkek arkadaşı Mehmet Karadağ ile babası Samet Bulut’u intihar üzere görülmesi için iple asarak öldürdüklerini itiraf etti.
Bunun üzerine jandarma takımları, anne Penbe Bulut ve Mehmet Karadağ’ın ağabeyi Halil İbrahim Karadağ’ı gözaltına aldı. Jandarmadaki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen Ayşegül Bulut ile ‘kasten öldürme hatası’na katıldığı ileri sürülen Halil İbrahim Karadağ (40) ve ‘dolandırıcılık’ cürmünden cezaevinde tutuklu bulunan Mehmet Karadağ tutuklandı, Penbe Bulut ise isimli denetim koşulu ile özgür bırakıldı.
‘MEHMET VE BEN BABAMI ÖLDÜRDÜK’
Penbe Bulut, savcılıktaki tabirinde Halil İbrahim Karadağ’ın kızı ile telefonda konuştuğunu anlatarak, “Ayşegül’e Mehmet’in tutuklandığını söyleyince kızım telaşlanıp, ‘O vakit kesin ben de tutuklanırım’ dedi. Ayşegül’e sen neden tutuklanacakmışsın diye sordum. Bunun üzerine ‘Babamın vefatından ötürü tutuklanabilirim. Mehmet ve ben babamı öldürdük’ dedi. Sonradan komşulardan duyduğum kadarıyla Mehmet, otomobiliyle bizim konutun aşağısında bulunan komşumuzun konutunun olduğu yere gelirmiş. Ayşegül’ü otomobiliyle buradan alıp bırakırmış. Bunu da kimse görmesin diye yaparlarmış. Olay günü komşumuz, Mehmet’in otomobilini yeniden o yoldan gelip, geçerken görmüş. Savcının, kızınızın bu halde olayı size anlatmasına karşın neden yetkili mercilere başvurmadığını sorması üzerine Penbe Bulut, “Konuyla alakalı bir şey söyleyemem. Şikayet edemem. Oburu beni karakol götürseydi söylerdim” tabirlerini kullandı.
‘EŞİMİN, KIZIMA YÖNELİK RASTGELE BİR CİNSEL İSTİSMAR DAVRANIŞI OLMADI’
Savcının, ‘Babasının Ayşegül’e 16 yaşından itibaren cinsel istismarda bulunduğuna dair bilginiz var mıdır?’ sorusu üzerine Bulut, “Eşimin, kızıma yönelik rastgele bir cinsel istismar davranışı olmadı. Ben bu türlü bir şey fark etmedim. Ayşegül’ün bana babasının kendisini istismar ettiğini anlatması ve benim de ona bundan kimseye bahsetmemesini söylemem biçimindeki beyanları yanlışsız değildir” diye konuştu.
Savcının, ‘Eşinizin olay günü üst teneffüs yolları hastalıkları da dahil olmak üzere rastgele bir hastalık durumu ya da kullandığı ilaç var mıydı? sorusu üzerine Penbe Bulut, “Kendisinin üst teneffüs hastalıkları da dahil olmak üzere o gün hastalığı yoktu. Diyabet hastası değildi. İnsülin kullanmazdı. Olay günü yalnızca Ayşegül ona başı ağrıdığı için ilaç verdiğini söylemişti. Eşim de tüm gün uyumuştu. Uyuduğu için hasta olduğunu düşünmüştüm. Eşimin mevti ile alakalı rastgele bir ilgim yoktur. Bunu daha sonra öğrendim” dedi.