Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, New York’ta gerçekleştirilen BM Su Konferansı’na katılarak konferans kapsamında Genel Şura kürsüsünden Türkiye’yi temsilen bir konuşma yaptı. Kirişci, BM su özel temsilcisi atanması teşebbüslerini önemsediklerini belirterek, “Söz konusu temsilcinin 6 numaralı sürdürülebilir kalkınma maksadına ait farkındalık yaratılması ve suyla ilgili yatırımlara odaklanan bir vazife yönergesinin uygun olacağını düşünüyoruz” dedi.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılara işaret ederek, felaketin 11 vilayette 13 milyon kişiyi etkilediğini anımsatan Bakan Kirişci, sıkıntı günlerin birlik ve beraberlik içinde atlatılacağına inandığını lisana getirerek, sıkıntı vakitlerde Türkiye’nin yalnız olmadığını hissettirenlere teşekkür ettiğini belirtti. Kirişci, kelam konusu felaketin, insanlığın karşı karşıya kaldığı tüm afetlerde global çapta birlik ve beraberliğin değerini gösterdiğini belirterek, “İklim değişikliğinin yanı sıra pandemi, Rusya- Ukrayna Savaşı ve doğal afetler bize besin arz güvenliğinin kıymetini tekrar hatırlattı” diye konuştu. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ortak uğraşlarıyla muvaffakiyete ulaşan tahıl koridorunun, memleketler arası dayanışma ismine ne kadar kıymetli olduğunun görüldüğünü kaydeden Kirişci, kişisel tahlillerin yanı sıra global gayretlerin da gerekliliğinin ehemmiyetini vurguladı.
‘SU KONUSUNA İNSANİ AÇIDAN YAKLAŞIYORUZ’
Su gerilimi altında olan Türkiye’nin su kaynaklarının akılcı ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi ismine sistemler kurduğunu lisana getiren Bakan Kirişci, ulusal ölçekte hidroloji ve iklime dayalı su müşahede ağlarının geliştirilmesini de önemsediklerini anlattı.
2030 yılına kadar global maksatlara ulaşılabilmesi için ek finansman kaynaklarının harekete geçirilmesi ve teknik iş birliğinin artırılmasının değerini vurgulayan Kirişci, şunları kaydetti:
“Suyun aktif kullanımıyla ilgili gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde finansal ve teknolojik dayanak sağlamalarının kıymetini vurgulamak isterim. Bu bağlamda BM su özel temsilcisi atanması teşebbüslerini önemsiyoruz. Kelam konusu temsilcinin 6 numaralı sürdürülebilir kalkınma gayesine ait farkındalık yaratılması ve suyla ilgili yatırımlara odaklanan bir misyon yönergesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Özel temsilcinin tarafsız ve bütün ülkelerin bakış açısını dikkate alan bir yaklaşım sergilemesi ve en değerlisi hududu aşan sular sıkıntılarına müdahil olmaktan ve arabulucu rolü oynamaktan imtina etmesi gerektiğini bilhassa belirtmek istiyoruz.”
Bakan Kirişci, Türkiye’nin su konusuna bütünüyle insani açıdan yaklaştığına ve sonu aşan suları kıyıdaş ülkeler ortasında uyuşmazlıktan fazla bir işbirliği ögesi olarak gördüğüne dikkati çekerek, Türkiye’nin kıyıdaş ülkelerin gereksinimlerini sürekli gözeten bir anlayışla hareket ettiğini lisana getirdi.
‘TÜRKİYE SU KONUSUNDAKİ EFORLARA KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDECEK’
Sınırı aşan sular konusunda kıyıdaş ülkelerle yapan iş birliğine açık olduklarının altını çizen Kirişci, şöyle konuştu:
“Karmaşık su sıkıntılarının direkt memleketler arası barış ve güvenliği tehdit ettiği algısıyla ele alınmasının iş birliğine ve karşılıklı itimat çerçevesinde yeterli komşuluk münasebetlerine ziyan vereceğini düşünüyoruz. Her hududu aşan ırmak havzasının kendine has özellikleri ve dinamikleri bulunduğundan sıkıntıların yalnızca kıyıdaş ülkeler ortasında ele alınması gerektiği görüşündeyiz. Bu hususta üçüncü tarafların arabuluculuk yaklaşımlarının yahut bu mevzuda alınabilecek milletlerarası zorlayıcı önlemlerin sonu aşan sulardaki ortak işbirliği amaçlarına katkı sağlayacağını asla düşünmüyoruz.”
Kirişci, BM su kontratlarının milletlerarası toplumun bütününün iradesini yansıtmaktan uzak olduğunu söz ederek, sonu aşan ırmaklarda yalnızca menba ülkelerinin değil mansap ülkelerinin de sorumlulukları bulunduğunu bu nedenle tüm kıyıdaş ülkelerin suyu verimli ve akılcı kullanmaları gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin mili gelire oranla en fazla insani yardımda bulunan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Vahit Kirişci, başta Afrika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli su projelerini hayata geçirdiklerini anlattı. Kirişci, 2005’ten bu yana Afrika ülkelerinde açtıkları 512 kuyu ile 1 milyon 850 bin şahsa içme suyu sağladıklarını, Cibuti’de dostluk barajı inşa ettiklerini aktardı.
Türkiye’nin imkanları ölçüsünde global ölçekte inançlı ve pak içme suyuna erişim için gösterilen bütün uğraşlara katkı sağlamaya, su idaresi konusunda tecrübelerini ve en düzgün uygulamalarını paylaşmaya devam edeceğinin vurgulayan Kirişci, bugün başlayan ramazan ayının dünyaya barış ve müsamaha getirmesi temennisinde bulundu.
